Haberler

TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Nobel’e aday gösterdi

ANKARA (İGFA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis’te gazetecilerle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı.

Seçimlerin erkene alınmasıyla ilgili bir soru üzerine TBMM Başkanı Şentop, bu konuda karar yetkisinin hem Meclis’te hem de Cumhurbaşkanı’nda olduğunu ifade ederek, “Meclis karar alırsa o zaman seçimin tarihini de belirler diyor. YSK bakımından da bir takvimi var. Makul süre 60 gün falandır. Eğer Cumhurbaşkanı karar alırsa karardan 60 günden sonraki ilk pazardır seçim tarihi. Bu karar Meclis’ten de Cumhurbaşkanı’ndan alınabilir.” diye konuştu.

TBMM resmi internet sitesinde basın sohbetinin detayları paylaşıldı.

Meclis Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili Anayasa’nın 101. maddesinin bütünüyle değiştiğini, yeni 101. maddenin eski maddeyi yürürlükten kaldırdığını ve yeni düzenlemeye göre Cumhurbaşkanı’nın iki defa seçilebileceğini bildirdi. Şentop, “Bu açıdan şu an bir sorun yok. Ancak ikinci dönem olduktan sonra mevzu olabilir. Yani 2028’de Meclis seçimleri yenileme kararı alırsa o zaman aday olması konuşulabilir.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmesi üzerine başlayan ceza yasalarından hakaret suçunda siyasi yasağın kaldırılması yönündeki tartışmaları da değerlendiren Şentop, bu konuda Anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söyledi.

Şentop, bir soru üzerine, 2022’nin en önemli olayının Rusya-Ukrayna savaşı olduğunu; savaşın, başta gıda ve enerji gibi konularda bölgeyi ve dünyayı olumsuz yönde etkilemeye devam ettiğini söyledi. Türkiye açısından 2022’nin en önemli konularının; doğal gaz keşifleri, yerli ve milli elektrikli araç Togg’un üretilmesi olduğunu aktaran Şentop, ayrıca gittikleri her ülkede Türkiye’nin tahıl koridoru konusundaki rolünden övgüyle bahsedildiğine dikkati çekti. Şentop, “Bana göre 2022’de dünyada öne çıkan en önemli ülke Türkiye’dir, şahıs olarak da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ama sadece kendi mahallesinden dünyaya bakabilenlerin bunu görebilmesi mümkün değildir.” değerlendirmesinde bulundu.

Şentop, eski Almanya Başbakanı Angela Merkel’e barışa katkısından dolayı UNESCO tarafından bir ödül verildiğini anımsatarak, “Neler yapılmış diye bakıyorsunuz, bir şeyler var ama bizim büyükşehir belediye başkanımız bile ondan daha fazlasını yapmış. 2022 yılı için en önemli konu Rusya-Ukrayna savaşının durdurulması ve etkilerinin azaltılması yönündeki gayretlerdir. Bunu yapan da tek ülke var; o da Türkiye ve Cumhurbaşkanımız. Bizim dışımızda bunu yapan yok. Tarafsız ve ön yargısız bir değerlendirme yapılması gerektiğinde bu hakkın teslim edilmesi gerektiğine inanıyorum.” dedi.

BAŞÖRTÜSÜ AÇIKLAMASI…

Şentop, ailesi ve yakınlarının da aralarında olduğu binlerce vatandaşın başörtüsü yasağı dolayısıyla mağdur olduğunu, 28 Şubat sürecinde üniversitelerde ikna odalarının kurulduğunu anlattı. Bütün siyasi partilerin bu konunun kalıcı olarak çözülmesinde mutabık olduğuna dikkati çeken Şentop, “Rahmetli Turgut Özal döneminde kanun yapıldı. Anayasa Mahkemesi çıkan kanunu reddetti. Eğer kanunla getirirseniz bir başkası kanunla özgürlüğü kaldırılabilir. Bunun için eğer sorun kalıcı olarak çözülmek isteniyorsa Anayasa değişikliğiyle olması gerekir. 400’ün üzerinde bir oyla Meclis’ten geçebileceğini düşünüyorum. Böylece bu sorun çözülmüş olur. Meclis’te 400’ün üzerinde oyla geçerse referanduma gitmez. Cumhurbaşkanımızın da referanduma götürmeyeceği kanaatindeyim.” diye konuştu.

İmza attığı Anayasa değişiklik teklifi konusunun “başörtüsü” olduğunu anımsatan Şentop, “Bu tür itirazlarının hukuki hiçbir dayanağı olmadığı gibi Meclis uygulamasında da bir dayanağı yok. İnsanın aklına ‘Şimdi niye itiraz ediyorsunuz?’ sorusu geliyor. Tek bir şey kalıyor geriye. Anayasa değişikliğinin konusu başörtüsü… Bundan rahatsızlık duyan arkadaşlar, itirazlarını doğrudan oraya yapamıyorlar ‘Meclis başkanı niye imzaladı?’ diye yandan dolanarak itiraz ediyorlar. Bunu çok açık bir şekilde başörtüsü ve dini sembollere karşı düşmanlığın bir tezahürü olarak görüyorum.” ifadelerini kullandı.

Şentop, EYT ile ilgili teklife ilişkin ise çalışmaların devam ettiğini, teklifin bu hafta veya gelecek hafta Meclis’e sunulabileceğini belirtti.

Meclis’teki dokunulmazlık dosyalarının sayısına ilişkin bir başka soruya ise Şentop, “Meclis’teki dokunulmazlık dosyalarının sayısına baktığımızda ciddi bir problem var. Meclis’te her zaman önemli dosya sayıları olmuş ama bu dönemde olduğu kadar Meclis’te çok sayıda dosya yok. Bu dosyaların önemli bir kısmı milletvekili olmadan önceki devam eden kovuşturma ve soruşturmalarla ilgili. Bu durumun Meclis için iyi bir durum olmadığını söylüyorum. Burada ‘Daha önce neden bu kadar olmuyordu? sorusu sorulabilir. Milletvekili aday gösterme ile ilgili seçim kanununda sınırlamalar var. Ve kesin hüküm varsa milletvekili adayı olamıyor. Daha önce siyasi partiler araştırma yapmış ve böyle ihtimali olanları aday yapmamışlar. Şimdi ise sanki dokunulmazlığı bir zırh olarak kullanmak suretiyle milletvekillerin yargılanmasını, ceza almasını engellemek için milletvekilliğini istismar etme gibi bir yaklaşım var.” diye konuştu.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu